Görelilik popüler kültür ve yazında üzerine en çok konuşulan, en çok manipülasyon yapılan, kafa yorulan fizik olgularından birisidir. Bu yazı birbirine göre sabit hızla hareket eden gözlemcileri kapsayan özel görelilik üzerine az matematik az fizik bilen bünyeleri hedef alan küçük bir temrin yazısıdır.
Yorum BırakYazılar
Şimdi bazı hayal dünyasında yaşayan zevat diyor ki: Dünyayı matkapla tenis topu deler gibi bir noktadan delip tam karşı noktadan çıksak sonra da bu kuyuya atlasak başımıza ne iş gelir? Gelin gundiler açıklıyoruz
Yorum BırakDoğa bilimleri okumuşlar bilir, termodinamiğin ikinci yasasının da tespit ettiği üzere, doğada herhangi bir süreç minimum enerji harcanacak, o sürecin gerçekleştiği sistemin düzensizliği maksimum olacak şekilde gerçekleşir. Diğer bir deyişle doğada komplike bir sistem yok olmak üzere var olur. Kararlı denge durumu düzensizlik ve basitlik hâlidir. Doğanın işleyişi bunun üzerine kuruludur. Fizik yasalarını anlatan matematiksel ifadeler için de bu böyledir diyebiliriz. Tüm fizik kuramları çok basit ve bir o kadar da estetik fikirlerdir ve bunların matematiksel ifadeleri de aynı şekilde basit ve estetiktir.
Yorum BırakYazının başlığını gören okur bir Sovyet bilim-kurgu öyküsü okuyacağını sanabilir ama başlangıçta uyarmak isterim ki bu bir popüler bilim makalesidir. Tam da başlıkta sayılan kavramların birbirine bağlandığı bir haberden yola çıkarak kaleme alınan bir popüler bilim makalesi… Öyleyse haydi başlayalım.
Yorum BırakFutbol, hayatımda hep var oldu. Tipik Türk erkeği olarak futbol alemindeki sosyalleşme sürecim İstanbul takımlarıyla (bizim deyimimizle “üç büyütülmüşler”) oldu. Hepsinde şansımı denedim ama bir türlü dikiş tutturamadım velhasıl. En son tuttuğum İstanbul takımı ise Galatasaray’dır. Galatasaray’dan vazgeçişim ile ergenlik sivilcelerimin popülasyonundaki göreli azalma birbirine koşuttur. Galatasaray’ın 2001-2002 yılında Lucescu’yu gönderdiği sezonda terk ettim.
Yorum Bırak